Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Çocuk Nasıl Yetiştirilmeli?

En son yayınlar

Geleceğin Dünyası ve Dünyanın Geleceği

  Türlü yazılar okumuş, sözler duymuşsunuzdur: "Gelecekte!" diye başlayan... Gelecekte şunlar olacak bunlar olacak: Mesela uzayda seyahat edeceğiz, istediğimiz yere ışınlanacağız, itaatkar robot eşlerimiz ve çocuklarımız olacak; düşüncelerimizle iletişim kuracak, okula gitmeden de her şeyi öğrenebilecek, başka gezegenlerde başka şeyler yiyip başka şeyler konuşacağız. Hayallerle gerçeğin sınırları tartışılır olacak, aklımızdan geçen şeyler biraz sonra elimizde olacak, olacak ve olacak... Taşınabilir binalardan tutun rüya şehirlerine kadar...   Evet olacak. Eğer dünya o zamana kadar dayanabilirse burada bahsedilenlerin çoğu ve şu an biri söz etse güleceğiniz çok şey de olacak. O resimlerde canlandırılan muhteşem şeylerin hepsi de. Bir yerlerde ve bir şekilde...   Peki ya dünyanın geri kalanı? Tüm bunlar olurken yoksulluğun ve mağduriyetin de yok olacağını mı düşünüyorsunuz yoksa? Şu anda olduğu gibi dünyanın farklı yerlerinde açlık ve susuzluktan ölümlerin olmayacağını

Dünyaların Efendisi

Çiftçinin alabildiğine geniş toprakları vardı. Buralara da her türden bitkiler ekerdi. Zevkle çalışır, güneş dağların ardına yollanıp kızıllıklar saçarken traktörüyle evinin yolunu tutardı.  Yine böyle bir gün evine dönerken, kendine ait, seneye zeytin dikmeyi düşündüğü boş bir araziden geçiyordu. Gerçi çiftçinin fark etmesine imkan yoktu ama traktör tekerinin arasına sıkışmış bir şeyler vardı. Ne olduğu bellisiz şey, traktör çamurluk bir yerden geçerken serbest kaldı ve çamurların arasına girdi. Birkaç ay sonra ekinsiz bu tarlada bir şeyler yeşermeye başladı. Bir zaman sonra yarım metre kadar büyüdü. O bir zeytin fidanıydı.  Zeytin fidanı çevresine bakındı: Kimse yoktu. Ama güneş doğuyor, yağmurlar yağıyor ve rüzgar tatlı tatlı esiyordu. Yoksa, yoksa tüm bunlar benim için mi, diye düşünmeye başladı. Her şey ona hizmet ediyordu. Demek ki tüm dünyanın efendisi de oydu... Yavaşça rüzgarda sanılıyor ve kudretini düşündükçe seviniyordu.  Yaklaşık bir yıl sonra çiftçi

Geçmişimiz

Yeni bir sayfa açmak geçmişi temizler mi? O sayfaya yazdıklarımız ne kadar farklı olacaktır diğerlerinden? Hem önceki sayfaların kiri hiç aks etmeyecek midir ona? Gerçekten yeniden mi başlıyoruz, yoksa huzurumuzu bozmamak için kendimizi mi kandırıyoruz bu oyunlarla? Temiz bir sayfa mıdır kurtuluş, yoksa bu kirli sayfayı şöyle iyice bir temizlemek mi? Biliyor musun, gerçek temizlenme de gerçek başlangıç da işte budur, bunun için çabalamaktır.  Ama ne kadar silsen de kalıyor şu izler değil mi? Şu izler...

İlk sorumuz, her şeyden önce...

  Bu gün de bitti... Bu hafta da bitti... Sonunda şu ayı da bitirdik... Bitiyor işte, biter. Bu ay da bu yıl da bu ömür de biter. Gözyaşları hep ıslak kalmaz. Tebessüm o güzel yüzlerde baki de olmaz. Güller hep güzel mi kokar dersin? Rüzgar hep böyle sert mi eser? Yok mudur bu seherin bir akşamı? Günler biter, devir tükenir. Peki sen bu tükenen zamanda neyi başardın?

BLOG ARŞİVİ